Saint bernard ya da ülkemizde bilinen diğer ismi Beethoven yavruları güçlü kafa yapısı, sağlam ve adaleli köpektir cinsidir. Ağırlığı büyüklüğü orantılı olduğu sürece ne kadar yüksek olursa o kadar çok tercih edilir. Güçlü büyük görünümlü kafası, sağlam ve adaleli köpektir. Ağırlığı büyüklüğüne orantılı olduğu sürece ne kadar yüksek olursa o kadar talep görmektedir.
İki tüy tipi vardır, kısa ve uzun. İki tüy tipi de sık ve beyaz üzerine ten rengi, kızıl, kaplan desenli ve siyah olabilir. Yüz ve kulaklar genellikle siyah renkle gölgelenmiştir ve bu ona zeki ve nazik ifade verir. Uzun tüylü cinsininde tüyler sadece biraz daha uzundur ve kuyruk ve baldırlarda hafif tüylenme vardır. Ayakları kar ve buzda sağlam basmasını sağlayacak şekilde güçlü, kavisli ve büyüktür. Koku alma duyuları fazla gelişmiştir ve çığ ve gelen fırtınaya karşı altıncı hissi var gibidir.
İnsan dostu bu sevimli devasa köpeklerin bazı verilere göre 10. yy. da mastiff sülalesinden türetildiği bilinmekle, Irkın ıslah çalışmaları ve Dünya da 17. yy. katıldıkları arama kurtarma görevindeki başarıları ile isminden beğeni ile bahsettirmeyi başarmıştır. Günümüz modern yaşamda ırkı insanların en iyi arkadaşlarından konumunda olup, son derecede başarılı aile köpeğidir.
Saint Bernard Irkının fiziki ölçüleri
Yükseklikleri: Erkeklerde 65 cm. - 70 cm. Dişi 64 cm. - 68 cm. ölçülerindedir. Ağırlıkları: Erkeklerde 60 - 90 Kg. Dişilerde 57 - 85 Kg arasındadır. Küçükken eğitime başlanmalı ve en başta tasma ipini çekiştirmemesi gerektiği öğretilmelidir. Bu eğitim verilmezse, büyüdüğü zaman dostumuzun kontrolünü sağlamak zorlaşacaktır. Eğitim sırasında sabırlı ve güler yüzlü davranılmalıdır. İnatçı ve sevgiden hoşlanan bir ırk olduğu için bu en doğrusu olacaktır.
Günlük yapılan uzun bir yürüyüş zinde olmasını sağlayacaktır. Yavruluk zamanlarında bu egzersizler fazla zorlanmamalıdır. 2 yaşına kadar kemik gelişimi devam edebilmektedir. Kısa yürüyüşler ve hafif oyun seansları yavruların egzersiz ihtiyacını karşılayacaktır. Ayrıca bu ırkın sıcağa pek tahammülü yoktur. Yeterince egzersiz imkanı sağlandığında bir apartman dairesinde de yaşayabilir. Dışarıda da yaşayabilmesine rağmen ailesi yani sizle olmayı tercih edecek olup, iki farklı tüy yapısına sahiptir. İki yapıdaki dostumuzu da düzenli olarak taramalı ve gerektiğinde kuru şampuan temizlemeliyiz.
Gerekmedikçe yavrular yıkanmamalıdır. Özellikle iki karma aşısı yapılıp viral hastalıklara karşı yavruların bağışıklığı gelişimini tamamlamadan yıkanmamalıdır. Ayrıca bu ırkın ırkının tüyleri kar tutmaz özelliğe sahiptir.
Maalesef bu dostlarımızın dirsek ve kalça displazisine yakalanma riski bulunmaktadır. Bu risk özellikle beslenme konusunda abartılık davranılması noktasında ortaya çıkabilmektedir. Bunun dışında yavruların gelişim döneminde göz enfeksiyonuna karşı dikkatli olmalı ve düzenli beslenmeyle beraber egzersizler ihmal edilmemelidir.
|